Gebelik Rehberi

Hayırlı ve sağlıklı nesiller için gebelik sürecine dair bilgiler.

Hamile kalma zamanı ve çocuğun cinsiyeti

Hamile Kalma Günleri

1. HESAPLAMANIN KOLAY YOLU

Dr. Ogino’nun bütün dünyaca kabul edilen yöntemine göre, ovulasyon ( yumurtlama ), beklenen bir sonraki adet kanamasından önce 12. ve 16. günler arasında, beş günlük süre içinde olur.

Otuz günlük adet periyodu olan bir kadında yumurtlama bazen son adet kanamasının ilk gününden başlamak üzere hesaplanan 15. ve 19. günler arasında olur. Fakat spermlerin üç gün süreyle canlı kalabildikleri düşünülmelidir. Eğer cinsel ilişki son adet kanamasının ilk gününden başlamak üzere 12., 13., veya 14. günde yapılmışsa, ya da tahmin edilen “emin günlerde” cinsel birleşimde bulunulmuşsa, gene de gebe kalmak olasılığı vardır. Zira spermler yumurtlama periyoduna kadar canlı kalabilir.

İlk üçteki kanserler

Mevcut hızıyla devam etmesi halinde 2030 yılında 27 milyon kişide görülmesi öngörülen kanserler içinde akciğer, meme ve prostat kanseri ilk sıradaki yerini koruyor.

Uzmanlar, kanserden korunmada ilk sırada sigara ve alkolden uzak durulması, yaş, cinsiyet, aile öyküsü göz önünde bulundurularak gerekli taramaların yaptırılması, sağlıklı beslenilmesi ve fiziksel aktiviteye önem verilmesi gerektiğini belirtiyor.

Gebelik ve astım

Astım mutlak tedavisi bulunmayan solunum sisteminin kronik bir hastalığıdır. Astımlı kişilerdeki en önemli değişim solunum yollarında görülen iltihap yani enflamasyondur. Bu mikrobik bir olay olmayıp solunum sistemini oluşturan yapıların şiş ve kızarık olması şeklinde basitleştirilebilir. Bu enflamasyon hava yollarını astım ataklarına neden olan ya da başlatan dış etkenlere karşı çok daha duyarlı hale getirir.

Normal soluk alma sırasında hava önce burundan geçer. Hava burada ısınır, nem oranı artar ve yabancı küçük maddelerden temizlenir. Alınan hava daha sonra gırtlaktan geçerek trakea adı verilen soluk borusunua girer. Trakea akciğerlere girmeden önce ikiye ayrılır ve bunlar sağ ve sol bronkus olarak adlandırılır. Bronkuslar daha sonra giderek incelen binlerce hava yoluna ayrılır ve bunlar da bronşiyoller olarak isimlendirilir.

Doğum yaralanmaları

Her 1.000 çocuktan 2 ila 7 tanesi doğum esnasında zarar görmektedir. Doğum yaralanması, bebeğin doğumu esnasında ana rahminden dışarı çıkarken ya da alınırken meydana gelen incinme ya da travmalar olarak tanımlanmaktadır. Doğum yaralanmaları, en mükemmel doğum bakımı uygulanan durumlarda bile ortaya çıkabilmektedir.

Gebelikte bebeğin ilk hareketini ne zaman hissedersiniz?

Gebe bir kadının karnındaki bebeğin hareketlerini ilk kez hissetmesine quickening denir. Bu hareket pekçok gebe tarafından baloncuklar, kelebeğin kanat çırpması ya da karnın içinde gaz dolaşması olarak algılanır.

İlk bebeğine hamile olanlar bebeğin ilk hareketini genelde gebeliklerinin 18 ile 24. haftaları arasında fark ederler. Anne adayı için bu çok heyecan verici bir deneyimdir. Tecrübeli anneler ise hem ne hissettiklerini bildikleri için hem de ilk gebeliğe göre rahim daha gergin olduğu için biraz daha erken, genelde 16. haftadan sonra bebeklerinin "kanat çırpışını" fark ederler.

Prezentasyon anomalileri (Bebeğin anne karnındaki duruş anormallikleri)

KARARSIZ DURUŞ
� Fetal membranlar intakt ve fetal hareketlilik artmış
� 1/300
� 37 haftadan büyük gebeliklerde transvers, oblik ve kararsız duruş halen devam ediyorsa, membran ruptürü sırasında kordon sarkma ihtimali 20 kat artmıştır.
� % 3 - 27 fetal kayıp
� %10 maternal kayıp ( enfeksiyon, hemoraji )
� C/S, % 0 - 10 fetal mortalite
� İnternal podalik versiyon ve makat doğum, % 25 - 90 fetal mortalite
� Eksternal versiyon ve verteks doğum, %6 fetal mortalite

TRANSVERS DURUŞ
� Omuz prezentasyonu
� Akromiona göre tanımlanabilir ( sol akromial ), sırta göre tanımlanabilir
( dorsoanterior )
� Conduplicato corpore ( fetus < 600 gr ise )
� 36 - 37 haftadan sonra eksternal versiyon denenebilir

YÜZ PREZENTASYONU
� Fetal çeneye göre tanımlanır
� % 0.2
� % 0.6 - 5 perinatal mortalite ( % 2 - 3 )

Gebelikte Düşük (Abortus)

Bebek sahibi olmak isteyip de adet kanaması geciken bir kadının ilk aklına gelen olasılık doğal olarak hamile olduğudur. Büyük bir heyecan ile jinekoloğuna giden ya da eczaneden aldığı testi yaptıktan sonra gerçekten hamile olduğu kadının ve eşinin sevinci çiftin hayatındaki önemli anlardan birisidir.Bu mutluluk doğum gerçekleşip de aileye yeni bir birey katılmasıyla birlikte başka bir boyut kazanır.

Çiftlerin bir kısmı ise ilk sevinci takiben büyük bir hayal kırıklığı ile yüzyüze kalırlar. Bu hayal kırıklığının adı bebeğin kaybı ile sonuçlanan DÜŞÜK'dür.

Düşük, bir kadının hayatında yaşadığı psikolojik açıdan en şiddetli travmalardan birisidir. Konu hakkında yeterli bilgi sahibi olunmaması durumunda travmanın şiddetinin daha fazla olacağı açıktır. Oysa olayın nedenleri ve gelecekteki çocuk sahibi olma potansiyeleri hakkında bilgi sahbi olan bir kadın durumu çok daha kolay atlatacaktır.

Doğum öncesi bakım

Kendiniz ve bebeğiniz için yapabileceğiniz en önemli şey, hamile olduğunuzdan kuşkulandığınız anda doğum öncesi bakıma başvurmaktır.

Birçok kadın bir doğum uzmanından ya da doğum öncesi bakım sağlayan başka bir doktordan randevu aldığında, hamile olduğunu biliyordur. Tüm semptomlar görülmektedir ve evde yaptıkları bir gebelik testi pozitif sonuç vermiştir. Hamileliğiniz bir testle doğrulanmadıysa, doktorunuzun muayenehanesinde bir test yaptırabilirsiniz.

Hatalı hareketler fıtık ediyor!

Günlük hayatta yapılan hatalı fiziksel hareketlerden veya bazı açık ameliyatlardan kaynaklanan fıtığın görülme sıklığı hızla artıyor. Tedavi edilmeyen ve kronikleşen fıtık ise ciddi tehlikeler yaratıyor.

Ağrı ve şişlikle kendini belli eden karın duvarı fıtıkları, karın içi organların basınçla birlikte karın boşluğu dışına çıkmasıyla meydana geliyor. Bu duruma karın duvarında oluşan bir yırtık veya zayıflık neden oluyor. Fıtık, kasık bölgesi başta olmak üzere göbek çevresi, göbek üstü ve ameliyat sonrası kesik yerinde meydana gelebiliyor. Özellikle açık ameliyatlar sonrasında fıtık sıklıkla görülebiliyor. Ancak Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Paksoy, son dönemde birçok ameliyatın laparoskopik yöntemle yapılmasının fıtık görülme oranını da büyük ölçüde azalttığını söyledi.

Çocuklarda Demir Eksikliğini Önlemek İçin

Gebelikte demir eksikliği anemisinin gelişimini önlemek

Antenatal bakım ve perinatal izlemlerle prematüre doğumlar, kanamalar ve enfeksiyonlar önlenmeli ve gebeliğin ikinci yarısından başlayarak doğumdan sonraki birinci ayın sonuna dek demir preparatları (60-80 mg) alınmasına özen gösterilmelidir.

Prenatal izlemleri düzensiz olan demir desteği yapılmamış annelere sağlam çocuk izlemleri sırasında ilk üç ayda demir preparatı almalarını önermekte yarar vardır.
Beslenmenin yaşa uygun olmasına dikkat edilmelidir.

Nasırlı Ayaklara Ne İyi Gelir?

Ayakların en çok maruz kaldığı çatlama ve nasır gibi sorunlar, yanlış tedavi yöntemleriyle daha da içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Emine Özge Ayabakan, ayaklarda karşılaşılan sorunlarla ilgili önemli bilgiler verdi.

Yaz aylarında cildi kuru olan kişilerde, çıplak ayakla uzun süre düz zemine basılmasıyla topuk çatlakları daha sık olur. Topuktaki nasır şeklindeki kalınlaşmalar, yürümenin neden olduğu travma ile çatlayabilir. Özellikle kadınlarda menopoz döneminde çok sık rastlanır. Ayrıca uzun süre ayakta kalmak, aşırı kilolu olmak, arkası açık ayakkabılar giymek, şeker ve guatr gibi deriyi kurutan hastalıklar topuk çatlaklarına sebep olabilir.

Ablasyo plasenta (Plasentanın erken ayrılması)

Plasenta dekolmanı ile eş anlamlı kelimeler; plasental dekolman, ablasyo plasenta, ablatio placentae, abruptio placenta, eş kısmının önceden ayrılması.

Hamileliğin 20. haftasından sonra plasentanın bebeğin doğmasından önce rahim duvarına yapışık olduğu yerden kısmen (partial dekolman) veya tamamen (komplet dekolman) ayrılmasına “plasental dekolman” denir. Bu durum, her yüz gebeliğin birisinde görülmektedir.

Plasenta, anne rahmindeki bebeğin gelişimi için bebeğe göbek bağı ile bağlanan, bebeğin eş kısmı olup bebeğin gelişimi için son derece önemli bir organdır.

Bebeğin rahim içinde sağlıklı bir şekilde gelişimi için eş kısmının da sağlıklı bir işlev görmesi son derece önemlidir.

Gebelik ve kalp hastalıkları

Fizyoloji

Gebelik diğer sistemlerde olduğu gibi kardiyovasküler sistemde de bir çok değişikliğe yol açar. Bu değişikliklerin başlıcaları; kan hacminde artış, kalp debisinde artış, kalp hızında artış, nabız basıncında artış ve sistolik kan basıncı ile sistemik vasküler dirençte azalmadır.

Gebeliğin 6. haftasından 2. trimestrenin ortasına kadar, giderek artan bir hızla kan hacminde artış ortaya çıkar. Bu hacim artışının hızı gebeliğin ortasından itibaren azalsa bile, kan hacmi artışı doğuma kadar sürer. Kan hacmindeki artış daha çok plasma ile olduğundan, gebelerde dilüsyona bağlı olarak hemoglobin konsantrasyonu ve hematokritte düşme görülebilir. Hematokrit %33-38 arasında Hb %11-12 gram olabilir. Bu duruma dilüsyonel anemi veya gebeliğin fizyolojik anemisi denir.

Gebelikte kilo alma

Yakın bir geçmişe kadar doktorlar anne adaylarının kilolarını belli sınırlar içinde tutmaya çalışmışlardır. Gebeliğin seyrinde anne adaylarının kilo artışları sıkı bir şekilde incelenmiş ve "aşırı" kilo alanlara düşük kalori diyeti uygulanmıştır. Bu devrelerde gebelerin tüm gebelik dönemleri boyunca 7-8 kilo almaları durumunda daha kolay doğum yapacaklarına ve doğum sonrası kilolarını daha kolay atacaklarına inanılmıştır. Bu görüş günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Ön planda olan alınan kilonun miktarı değil, bebeğin gelişimi, anne adayının tansiyonunun normal sınırlarda seyretmesi ve idrarda albumin çıkışı olmamasıdır.

Gebelikte meme bakımı

Emzirmenin olmadığı normal dönemlerde genel vücut bakımına memeleri de dahil etmek yeterlidir. Sık sık yıkanma, dar olmayan, memeleri saran ve taşıyan sutyen kullanma, meme arkasındaki göğüs kaslarını kuvvetlendirici egzersizler yapma, meme bakımının temelini oluşturur.

Hamilelikle birlikte memede büyük değişimler ortaya çıkar. Memeler büyür, sertleşir ve nodüler yapılar ele gelir. Bunlar memedeki salgı bezlerinin gelişmesi nedeni ile oluşur. Bu değişmeler memede ufak tefek ağrılara neden olabilir.Yine uygun bir sutyen kullanmak ve hijyene önem vermek gerekir. Bu dönemde meme cildinde çatlaklar oluşabilir, bunlara engel olmak için hamileliğin başından itibaren çatlak önleyici kremler kullanılmalıdır.

Gebelikte zarların erken yırtılması

Normalde gebelik ürünü bir zar tabakası tarafından kaplanalan bir kese içinde bulunur. Bu keseye amniyon kesesi, çevreleyen zara amniyon zarı, içindeki sıvıya da amniyon mayii adı verilir.

Amniyon kesesinin ve sıvısının sağlıklı bir gebelik ve bebek gelişimi için büyük önemi vardır. Bu kese gelişen bebeği dış etkenlere karşı korur, içerdiği sıvı bebeğin rahat hareket etmesine olanak sağladığından kas gelişimine yardımcı olur, bebeğin sabit sıcaklıkta bulunmasını sağlar, travmalara karşı yumuşak bir yastık görevi görür.

HELLP Sendromu

Pekçok kadın için problemsiz geçen 280 günlük gebelik macerası bazı kadınlar için çok zor geçebilir hatta hem anne hem de bebek açısından çok üzücü sonuçlar doğurabilir. Komplikasyonlu geçen bu gebeliklerin takip ve tedavisi diğer gebeliklerden oldukça farklıdır. Tecrübe ve cesaret gerektirir. Gebeliğin anne hayatını da tehlikeye atabilen en önemli komplikasyonlarından birisi gebeliğe bağlı hipertansiyondur. Kısaca PIH (pregnancy induced hypertension) olarak adlandırılan bu durumun en ileri formu ise HELLP Sendromudur.

PIH gebeliklerin yaklaşık %7'sinde, değişik derecelerde 20. haftadan sonra ortaya çıkar. HELLP sendromu ise bunun en ileri formudur ve neredeyse tüm vücut sistemlerini etkiler. İsmi görülen 3 temel bulgunun isimlerinin başharflerinden alınmıştır.

* Hemolysis (Hemoliz, kırmızı kan hücrelerinin yıkılması)
* ELevated liver Enyzmes (Karaciğer enzimerinde artma)

Kan uyuşmazlığı (Rh uyuşmazlığı)

Annenin Rh(-) negatif, babanın ise Rh(+) pozitif olması durumunda ortaya çıkar.

Tersi,yani babanın Rh(-) ,annenin Rh(+) olması herhangi bir sorun yaratmaz. Rh uyuşmazlığı A,B ve 0 grupları ile ilgili değildir. AB O uyuşmazlığı olarak bilinen durumda yenidoğanda uzamış bir sarılık görülebilse de genelde hafif seyreden ve sorun yaratmayan bir durumdur.



Rh faktörünü taşımayan insanlar Rh(-) negatiftir ve bu insanlar için bu faktör yabacı bir maddedir.Herhangibir nedenle Rh faktörüne maruz kalırlarsa bağışıklık sistemleri bu maddeye karşı antikor adını verdiğimiz koruyucu proteinler oluşturur .

Ultrasonla bebeğin cinsiyetinin tesbiti

Yumurta sperm tarafından döllendiği anda doğacak bebeğin cinsiyeti de bellidir. Bunu belirlemede yumurtanın yani annenin hiçbir rolü yoktur.

Cinsiyeti belirleyen erkekden gelen spermin taşıdığı kromozomdur.Cunku anne, yani dişi, XX kromozom yapısına, baba ise XY kromozom yapısına sahiptir. Bu durumda anneden her zaman X kromozomu gelecektir. Eğer babadan gelen sperm X kromozomlu ise doğacak bebek XX yani kız olacak, eğer sperm Y kromozomu taşıyor ise doğacak bebek XY yani erkek olacaktır.